Karahan sunumunda şunları kaydetti: Dezenflasyon süreci öngördüğümüz gibi başladı. Kredi büyümesindeki yavaşlama belirginleşti.Bir önceki rapor döneminden bu yana değişmeyen tek unsur para politikasındaki kararlı duruşumuz. Küresel büyümede sınırlı toparlanma eğilimi hizmetler sektörü öncülüğünde devam ediyor. Gelişmiş ülkelerden bazıları faiz indirim sürecine başladı. Enerji fiyatları son dönemde dalgalı bir seyir izledi. Küresel büyümede 2024'te sınırlı, 2025'te ise daha belirgin bir artış öngörülüyor. İkinci çeyrekte yurt içi talepte yavaşlama görüyoruz. Sıkılaşma ihtiyari harcamalarda etkisini gösteriyor. Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iç talepteki normalleşmenin devamına işaret ediyor. Göstergeler ikinci çeyrekte çıktı açığının gerilediğini gösteriyor. Bu gerilemenin üçüncü çeyrekte de devamını bekliyoruz. Yurt içi talep ikinci çeyrekte enflasyonist düzeyde ama yavaşlıyor. Sıkı politikamız sonucu iç talepte dengelenme sürecek. Yıllık enflasyonla birlikte aylık enflasyon gelişmelerini de yakından takip ediyoruz. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama sürüyor. Temmuz ayında yönetilen ve yönlendirilen fiyat ayarlamaları dolayısıyla geçici olarak arttı. Bu ayarlamaların etkisini 1,4 puan olarak hesaplıyoruz. Hizmet enflasyonu yavaşlasa da temel mallara göre yüksek kaldığını görüyoruz. Atalet hizmet grubunda mal grubuna göre daha yüksek. Ana gruplar arasında kira enflasyonu hâlâ yüksek seyrediyor. Yıllık kira enflasyonunda azalma eğilimi görülüyor. Temel mal grubunda sınırlı fiyat artışları gerçekleşti, hatta fiyat düşüşleri gördük. Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması kritik önemde. Tüketicilerin enflasyon beklentileri piyasa katılımcılarına göre yüksek. Manşet enflasyondaki düşüş ile birlikte tüm sektör beklentileri gerileyecek. Önümüzdeki dönemde diğer para piyasalarında işlemlere başlayarak likidite fazlasını sterilize edeceğiz. Mevduat faizlerinde enflasyon ve kur beklentileri de belirleyici oluyor. Mevduat faizleri TL'ye geçişi sağlayacak seviyede kalacak. Yabancı kredi sınırlamasının etkisi ile büyüme yavaşladı. TL mevduatların payı yıl sonu hedefini aştı.Sermaye girişleri jeopolitik gelişmelere bağlı olarak oynaklık gösterebilir. 2024 gıda enflasyonu tahmini yüzde 35,5'te sabit kaldı. 2024-2025 ve 2026 tahminlerinde değişime gitmedik. 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 38'de kaldı. 2025 yıl sonu tahmini yüzde 14, 2026 yıl sonu tahmini yüzde 9 olarak korundu. Son çeyrekte aylık enflasyonun yüzde 1,5'in altına inmesini bekliyoruz. Enflasyon yılın geri kalanında istikrarlı olarak gerileyecek. Sıkı duruş fiyat istikrarı sağlanana kadar sürecek. Enflasyon hedefi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.Talep tarafında dengelenme net şekilde ortaya çıktı, veri akışı öngörülerimizle uyumlu gerçekleştiği için tahminimizi değiştirmedik. Enflasyon beklentileri olumlu ama sektörel olarak ayrışıyor. Enflasyonun düşük ve yatay seyrettiği dönemde bile hane halkı beklentileri onun üzerinde seyrediyor. Dolayısıyla seviyeye değil de seyrine odaklanmak gerekiyor. Aylık enflasyonda düşüş olduğu net, kalıcı olduğu noktasında da emin olmak istiyoruz. Orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefini değiştirmek doğru olmaz, kesinlikle düşünmüyoruz.
TÜİK ile TCMB arasında bir komite oluşturduk.
TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay da belirsizliğin iki yönlü arttığını ve tahmin aralığının bu yüzden daraltılmadığını söyledi. Akçay, "Enflasyon patikası beklentilerine uyum ne kadar çabuk olursa bu iş o kadar kolaylaşacak" dedi. TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan kiralarda yüzde 25 limitinin kalkmasının ek baskı oluşturmadığını belirtti. Kiralarda yüzde 25 sınırının kaldırılmasının enflasyona etkisi üzerindeki bir soruya Karahan, şu cevabı verdi: “3 öncü gösterge takip ediyoruz. Bunlardan birisi kiralık ilanların takip edildiği online platformlardan elde ettiğimiz veriler. Diğeri konut kredisi değerleme raporlarındaki emsal niteliğindeki konut birim fiyatları. Diğeri de perakende ödeme sistemimizden elde ettiğimiz kira ödemeleri verileri. Bütün bu öncü göstergeler bize düşüş sinyalleri olduğunu gösteriyor. Tabi tüketici fiyat endeksindeki kira enflasyonuna bunların yansıması biraz gecikmeli olabiliyor. O nedenle önümüzdeki dönemde kira enflasyonundaki bir düşüşü öngörüyoruz. Düzenlemeyle ilgili olarak da bu takip ettiğimiz göstergeler bizde düzenlemenin kalkması kaynaklı ek bir enflasyonist baskıya işaret etmiyor şu anda. Buna ek olarak arz ve talep dinamiklerini görmek gerekir. Örneğin yaz aylarında talepte bir miktar artış olabilir. Bunun enflasyonist bir etkisi olabilir ama aynı zamanda arz tarafında da bu tür düzenlemelerin normalleşmesiyle, fiyat sınırlamalarının kalkmasıyla birlikte diğer ülkelerde de buna şahit oluyoruz, kiralık ev arzının arttığı görülebilir ve bu da enflasyonist etkiyi azaltabilir. Dolayısıyla önümüzdeki verileri takip ederek buradaki etkiyi daha net görmeyi ümit ediyoruz. Ama genel gidişat olumlu yönde.”